İşte size bebek gibi bir yüze sahip olmanın yolları. Evde kolayca bulabileceğiniz malzemelerle hazırlayabileceğiniz bu karışımları deneyerek farkı görebilirsiniz.
Yüz için nemlendirici maske
Malzemeler: Yumurta sarısı + süt
Hazırlanışı: Bir kapta yumurta sarısı ve bir kaşık sütü karıştırın. Bu karışımı yüzünüze yayın, üzerini ince bir bezle örterek on beş dakika bekleyin. Ardından kağıt mendille silerek temizleyin. Daha sonra sırasıyla, ılık ve soğuk suyla yüzünüzü yıkayın.
Ne işe yarıyor: Kuru ve nemsiz bir cildiniz varsa bu maske sizin için birebir. İçinde bulunan yumurta sarısı cildinizi beslerken, süt nemlendirecek, yumuşaklık verecek ve sıkılaştıracak.
Ne zaman kullanmalı: Bu maskeyi haftada bir kez uygulamak yeterli.
Siyah noktaların sonu geliyor
Malzemeler: Limon suyu + yoğurt
Hazırlanışı: Bir kase yoğurda bir limonun suyunu karıştırın. Bu karışımı, gözlerinize gelmemesine dikkat ederek yüzünüze yayın ve 15 dakika bekleyin. Yüzünüzde kuruyan maskeyi ılık suyla yıkayarak çıkarın.
Ne işe yarıyor: Limon suyu cildi dezenfekte eder, sivilceleri kurutur ve siyah noktaların kaybolmasına yardımcı olur. Yoğurt ise cildi besler, nemlendirir ve yağ miktarını dengeler.
Ne zaman kullanmalı: Bu maske haftada bir kez uygulanabilir.
Sivilceler için karnıbahar
Malzemeler: Karnıbahar + Zeytinyağı
Hazırlanışı: Sekiz adet karnıbahar yaprağını iki kaşık zeytinyağı ile beraber mikserden geçirin. Karışımı, problemli bölgeler üzerinde daha yoğun olacak şekilde yüzünüze yayın, on dakika bekleyin ve yüzünü ılık suyla temizleyin.
Ne işe yarıyor: Karnıbahar yapraklarının temizleyici fonksiyonu vardır.
Ne zaman kullanılmalı: Haftada bir ya da iki kez.
Kırışıklara karşı maske
Malzemeler: Kaymak + Elma
Hazırlanışı: Bu maskeyi hazırlamak için soyulmuş bir elma ve üç kaşık kaymağı mikserle bir kaç dakika karıştırmanız yeterli. Karışımı cildinize yaydıktan sonra temiz bir bezle yüzünüzü kapatın. Yaklaşık on dakika bekledikten sonra maskeyi silin ve yüzünüzü ılık suyla temizleyin.
Ne işe yarıyor: Kaymak cildi yumuşatır, nemlendirir ve cilde elastikiyet kazandırır. Kırışıklara karşı da etkilidir. Elma ise cildin diri kalması için önemli etken.
Ne zaman kullanmalı: Haftada bir kez.
Yağlı ciltler için
Malzemeler: Bal + süt + limon suyu
Hazırlanışı: Bir fincan içinde bir kaşık balı, bir kaşık limon suyunu ve kıvamın koyuluğunu bozmayacak miktarda sütü karıştırın. Karışımı yüzünüze ve boynunuza yayın ve hafifçe kuruyana kadar bekleyin. Maskeyi nemli bir sünger yardımıyla silerek temizleyin.
Ne işe yarıyor: Bal cildi yumuşatır ve limon suyunda bulunan aktif maddelerin daha iyi emilmesini sağlar. Bu maddeler de cildin yağ salgısını dengeler, fazla yağ salgısı sonucu oluşabilecek sivilceleri önler.
Ne zaman kullanılmalı: İhtiyaca göre 10 - 15 günde bir tekrarlayabilirsiniz.
Kivi Tazeliği
Bilmem kivi sever misiniz? Bu tropikal meyve birkaç yıl öncesine kadar sadece bazı manavlarda satılıyordu. Artık pazarlarda, marketlerde rahatça bulunuyor.
Kivi çok özel bir meyve. Tüm meyvelerde olduğu gibi onun da içinde asitler ve birçoğundan fazla C vitamini var. Kivinin bir başka özelliği de sindiriminin çok kolay olması. Genelde yemekten hemen sonra meyve, mideyi şişirir ve yediklerimizin yağa dönüşmesini kolaylaştırır. Bu konuda istisna olan iki meyve vardır, biri çilek diğeri de bugün konumuz olan kivi. Asitler cildinizi yeniler: Meyve asitleri cildimizin yüzeyindeki ölü deri tabakasını hafifçe soyarlar. Yani "peeling" yaparlar. Böylece cildin rengi canlanır, yumuşar ve hafif lekeler, siyah noktalar azalır. Ölü deri atıldığı için cilt yenilenir, kolajen sentezi canlanır, içten dışa doğru dolgunluğu ve esnekliği artar. Meyve asitlerinde mikrop üremesi zordur. Tümünün anti bakteriyel özelliği vardır. Bu nedenle sivilcelere de çok iyi gelirler.
Vitaminler besler
C vitamini bakımından en zengin meyvelerden biri kividir. C Vitamini ise kolajenin en iyi besinlerinden biridir. Ayrıca kivi, bir miktar B vitamini ve zengin minerallerle doludur. Örneğin kalsiyum, magnezyum ve fosfor gibi. Tümü de cildimize yararlıdır.
Kivi maskeleri
Sizin için hazırlanması en basit olan maskelerden birkaç örnek vereceğim. Esasında harika kivi kremleri de yapılabilir ama onlar biraz daha fazla malzeme ve özen isterler. Aşağıdaki yöntemleri ise kolayca uygulayabilirsiniz. Hangisini seçerseniz seçin, ardından yüzünüzü ılık ve soğuk suyla dönüşümlü olarak çalkalayıp, yumuşak bir havluyla ovalamadan kurulayın. Sonra nemlendiricinizi sürün.
Dilimlenmiş kivi halkaları
Fazla olgunlaşmamış bir kivinin kabuklarını bir zar gibi soyun, sonra keskin bir bıçakla, mümkün olduğu kadar ince dilimlere ayırın. Ardından rahatça uzanıp, hatta bir de müzik eşliğinde bu halkaları yüzünüze yerleştirin. Cilt tipinize bağlı olarak 5-15 dakika kadar bu şekilde dinlenin.
Kivi suyu ile kompres
Kiviyi önce presle veya blender ile sıvı hale getirin. Sonra steril bir sargı bezini hazırladığınız kivi suyuna batırarak, yüzünüze kompres yapın. Bu işlemi 10 dakika kadar sürdürebilirsiniz.
Kivi suyu + kil
Kivi suyuna bir miktar kil ilave edip, temiz ve küçük bir tahta kaşıkla krem kıvamına getirin. Bu karışımı maske şeklinde yüzünüze sürün. Sırt üstü uzanıp veya koltuğa yaslanıp 10 dakika dinlenin. Bu maske özellikle yağlı ve sivilceli ciltler için çok yararlıdır.
Her cilt özeldir
Herkesin cildinin kendine has özellikleri vardır. Örneğin vitamin ve mineralleri emebilme kapasitesi aynı değildir. Kalın ve yağlı ciltlerde emilim daha zordur ve ölü tabakalar daha fazladır. Bu nedenle daha güçlü ürünlere ihtiyaç duyarlar. Kişinin yaşı da önemlidir. Zamanla cildin emme gücü azalır. Dolayısıyla ya daha güçlü ürünler seçmek ya da kullanma sıklığını artırmak gerekir.
Kalın ve yağlı cilt
Cildiniz kalın ve yağlı ise, kivi maskeleri sizin için idealdir. Cildinizdeki gözenekleri sıkıştırır ve yağlanmayı dengeler. Mümkünse olgunlaşmamış kivi kullanmaya çalışın. Haftada iki kere 15 dakikalık maske uygulayabilirsiniz. Eğer sivilceleriniz varsa, killi maskeyi tercih edin.
Yağlı ve ince ciltler
Bu tip ciltler kadınlara özgüdür. Erkeklerin cildi genelde daha yağlı ve kalındır. Ne yazık ki ince ciltler kolayca sarkabilir. Kivi maskesi bu tip cilt için çok uygundur. Bol miktarda C vitamini sayesinde kolajen sentezi artar ve cilt gerilir. Haftada 2 kez 5'er dakikalık maskeler sizin için yeterlidir.
İnce ve kuru cilt
En hassas cilt tipidir. Şevkat ve bakıma ihtiyacı çoktur. Kivinin özellikle kabuk kısmındaki C vitamini bu tip ciltlerin yenilenmesine yardımcı olur. Haftada iki kez uygulayabilirsiniz. Cildin tahriş olmaması için maskeyi 5 dakikadan fazla tutmayın.
Normal cilt
Kivi maskesi bu tip ciltleri daha da berraklaştırır ve rengini açar. Maske için önereceğim sıklık ve süre, haftada 2 kez, 10 dakikadır.
Manava Uğrayıın
Sağlıklı bir yaşam için tüketilmesi ve sofralardan eksik edilmemesi gereken sebze ve meyvelerden yapılan cilt maskelerinin ciltleri koruduğu belirtildi.
Güzellik uzmanları, sebze ve meyve karışımlarından oluşturdukları cilt maskelerinin cildi yenilediğini ve cilde hayat verdiğini ifade ediyor. İşte uzmanlardan birkaç maske tarifi:
Ballı maske: Civan perçemi çiçeği, saf suda 10 dakika kaynatıldıktan sonra sıkılarak süzülür. Bir fincan su soğutulur. Elde edilen posa ezildikten sonra, yarım fincan limon suyu, bir çorba kaşığı zeytinyağı, bir tatlı kaşığı bal ve çırpılmış yumurta sarısı ile karıştırılır. Hazırlanan karışıma soğuk civan perçemi suyu ilave edilir. Maske kıvamına gelinceye kadar yulaf unu eklenir. Bu maske yüzdeki çöküntü ve kırışıklıkların giderilmesini sağlar, bir hafta boyunca uygulanmalıdır. Yüzde bir saat kalması gereklidir.
Parlaklığın sırrı bezelye maskesi: İki su bardağı taze bezelye ezildikten sonra üzüm pekmezi ile karıştırılır. Yumurta akı ve yarım fincan ay çiçek yağı ilave edilir. Bir miktar un konularak maske kıvamına gelinceye kadar karıştırılır. Ten dokusu üzerinde parlaklık sağlar, gece yatmadan uygulanmalıdır. Sabah cilt temizlenir.
Kuru ciltlere çilek maskesi: Bir avuç taze çilek ezilip, yulaf unu ile karıştırılır. Bir adet yumurta sarısı ile iki çorba kaşığı yoğurt çırpılır, krem kıvamına getirilir. Kuru ciltler için besleyici olan bu maske 20 dakika ciltte kaldıktan sonra ılık su ile yıkanır. Çilek maskesi özellikle göz altlarındaki kırışıklıkların azalmasında önemli rol oynar.
Patlıcan ve sarımsak lapası maskesi: Dilimlenmiş yarım patlıcan iki bardak suda kaynatılır. Hazırlanan karışıma bir diş sarımsak eklenerek lapa haline getirilir. Buna kaymak katılarak krem haline getirilir. Bu karışım iki ay boyunca her gün tekrarlanmalıdır. Tendeki mikropları arındırmada ve yüze canlı bir görünüm kazandırmada etkindir.
Salatalık maskesi: İki tutam çuha çiçeği kurutulur, dövülüp toz haline getirilir. Kabukları soyulmuş yarım salatalık, bir fincan pirinç unu, çuha çiçeği tozu ile birlikte 10 dakika ateşte pişirilir. Elde edilen karışım bulamaç haline getirilir. Hazırlanan bulamaca yarım fincan elma suyu, bir çorba kaşığı saf zeytinyağı ilave edilerek krem haline getirilir. Yüz ve boyuna uygulanan bu maske, cildin canlı ve sağlıklı görünmesini sağlar. Yüzde yarım saat beklettikten sonra ılık su ile yıkanır ve gül suyu sürülür.
Sivilceler için iki avuç buğday: İki avuç buğday, iki bardak suda ezilir. İki yumurta sarısı ve bir çorba kaşığı badem yağı konulur. Yüze sürülür ve kurumaya başlayınca yıkanır. Ardından gülsuyu sürülür. Kızıl lekelerin ve sivilcilerin giderilmesini sağlar. Sabah ve akşam olmak üzere günde iki defa uygulanır. Bu maske şampuan olarak da kullanılabilir, saçların parlamasını sağlar.
Cilt tiplerine göre korunun
Bazı insanlar kısa bir süre güneşlendikten sonra bronz bir tene kavuşurken, bazıları da birkaç dakika güneşin altında kaldıktan sonra kıpkırmızı bir tene sahip olurlar.
Bu nedenle güneşin cildiniz üzerindeki etkisini tespit edip buna göre bir korunma yöntemi seçmenizde yarar var.
1- Aşırı hassas ciltler
Beyaz bir ten, beyaz-sarı veya kızıl saçlar, mavi veya yeşil gözler, ciltte çiller. Bu cilt tipine sahip olanlar genelde bronzlaşamaz, güneşte kızarırlar. İlk kez güneşe çıkarken, 5-10 dakikadan fazla kalmamalılar.
Güneşlenirken yüzlerine koruma faktörü 35, vücutlarına da koruma faktörü 30 olan ürünleri sürmeli, güneşin en yoğun olduğu saatlerde (11.00 - 16.00) asla şapkasız ve güneş gözlüksüz dışarı çıkmamalılar.
2- Hassas ciltler
Açık renk ten, sarı veya kızıl saçlar, mavi veya yeşil gözler, ciltte çiller. Bu cilt tipine sahip olanlar, çabuk yanmalarına karşın çok zor bronzlaşırlar. İlk kez güneşe çıkarken, 10 - 20 dakikadan fazla kalmamalılar. Güneşlenirken yüzlerine ve vücutlarına koruma faktörü 20 - 30 olan ürünleri sürmeli, mutlaka suya dayanıklı ürünleri tercih etmeliler. Hafif bronzlaşmış olanlar, koruma faktörü 15 olan ürünleri kullanabilirler. Saat 11.00 - 15.00 arasında güneşe çıkmaktan kaçınmalılar.
3- Az hassas ciltler
Açık, pembemsi cilt, mavi veya yeşil gözler. Güneşlenirken kızarmalarına rağmen bronzlaşmayı başaramazlar. İlk kez güneşe çıkarken, 15 - 25 dakikadan fazla kalmamalılar. Bu cilt tipine sahip olanlar, güneşlenirken koruma faktörü 10 olan ürünleri tercih etmeli ve saat 11.00 - 15.00 arasında gölgede veya şemsiye altında oturmalılar. Bronzlaşanlar, güneşlenirken koruma faktörü 8 olan ürünleri de tercih edebilirler.
4- Normal ciltler
Buğday tenli, koyu sarı veya kumral saçlar, mavi, yeşil veya kahverengi gözler. Genelde çabuk bronzlaşır ve güneş yanığına maruz kalmazlar. İlk kez güneşe çıkarken, 20 - 30 dakikadan fazla kalmamalılar. Bu cilt tipine sahip olanlar, güneşlenirken koruma faktörü 8, su sporları yaparken koruma faktörü 10 ve suya dayanıklı olan ürünleri tercih etmeliler. Hafif bronzlaşmış olanlar, koruma faktörü 6 olan ürünleri kullanabilirler.
5- Sorunsuz ciltler
Esmer ten, koyu kumral veya esmer saçlar, kahverengi gözler. Çabuk bronzlaşır ve güneş yanığı nedir bilmezler. Ama yine de güneşe ilk çıktıklarında 30 - 40 dakikadan fazla kalmamalılar. Sorunsuz bir cilde sahip olanlar, güneşlenirken koruma faktörü 6 olan ürünleri tercih edebilirler.
6- Alerjik ciltler
Cildin güneşe karşı alerjik olmasının nedeni; UVA ışınları ve serbest radikallerdir. Bu nedenle uzmanlar, güneşe karşı alerjik bir cilde sahip olanların, tatile çıkmadan üç hafta önce, haftada 2 - 3 kez solaryuma girmelerinde fayda olduğunu söylüyorlar.
Alerjik olan ciltler, güneşlenirken koruma faktörü 20 - 25 olan ürünleri tercih etmeliler. Özellikle omuz, burun ve ayak tabanlarına bol miktarda koruyucu krem sürmeli ve her saat başı bunu tekrarlamalılar.
|